2013 mü? Ne çabuk!

Şu yıl sonları yaklaştığında bende içten içe bir kaşıntı başlıyor. Tamam anlıyorum, zaman gerekli; gerekliymiş ki zamanında bulmuşlar. Niye geriliyorum, alt tarafı yeni bir yıl değil mi? Geriliyorum çünkü yadsıyamadığım bir beklentiye giriyorum, sonra hemen bir geçmiş yıl muhakemesi ekleyiveriyorum ardına; sıkıntı basıyor beni. Bunu ben yapmadım, sıyıramıyorum ki kendimi toplumdan, herkes yapıyor, ben de etkileniyorum, ne yapayım! Yazık bana!

Mükemmel Erkek

Uyuyan Güzel, Pamuk Prenses, Sindrella, Güzel ve Çirkin ile başladık dinlemeye mükemmel erkeğin hikâyelerini. Yatmadan önce her gün tekrarlattırdık hikâyeleri zavallı anne babalarımıza: “bir daha”, “bir daha”…
Sonra devam ettik, durmak yok tabii. Okumayı söktük, kendimiz biraz daha okuduk, filmlerini seyrettik. Türk filmleri bir yandan, eski savaş filmleri bir yandan, drama, ihanet ama sonunda aşk, hep aşk.
Şimdi bir de Twilight var tabii son 5 senedir,