Niye yaşıyoruz?

Bu soruyu ezelden beri tartışır, duyar, kendi kendimize sorgularız. Bazı sabahlar gün ağarırken, bazı akşamlar günbatımında, bazen de ansızın günün göbeğinde, alelade bir anda çöreklenir yüreğimize malum soru: Neden yaşıyoruz?

Çeşit çeşit felsefeleri hatmetseniz de o sorunun cevabını vermek hiçbir zaman kolay gelmez. Zannediyorum meşhur soruyu cevaplarken “başkaları için” düşüncesi bir noktada var olacaktır.

Geç zaman, buyur.

Kaybolan günleri, yiten dostlukları, insanları, şehirleri, renkleri, dokuları, kokuları, güleç anları, ben bunu hakketmiyorumları geride bırakıp güne –mümkünse keyifle– devam etme sanatına yaşamak denir.

mi?